EN TR

Latest News

KF-21 BORAMAE (Hawk / Doğan)

Date: 20 Ocak, 2023

Kore Cumhuriyeti envanterinde bulunan ve artık iyice yaşlanmış durumda olan F-4E Phantom II ve F-5E/F Tiger II uçaklarının yerini almak için yeni bir uçak arayışına girer. Bu süreçte havacılık sanayinin gelişmesine paralel olarak bu ihtiyaç için hazır bir uçağı direkt satın almak yerine milli imkanlarla geliştireceği bir uçağı tedarik etmeye karar verir. KAI (Korea Aerospace Industries) daha önce KT-1 ve T-50 eğitim uçaklarını geliştirmiş daha sonra FA-50 (Advanced Jet Trainers & Light Combat Aircraft) uçağını üretmiş, bunları farklı ülkelere ihraç etmeyi başarmış ve F-16 üretimi ve T-50 geliştirme projeleri için Lockheed Martin firması ile yakın ilişkiler geliştirmiştir. Bu yakın ilişki, KF-21’in tasarımı, geliştirme ve üretim sürecinde onların en büyük gücü olacaktır.

Kore Cumhuriyeti, yeni nesil savaş uçağı için 2010 yılında KF-X projesini başlatır. 2015 yılında Projenin EMD (Engineering, Manufacturing, and Development / Mühendislik, Üretim ve Geliştirme) Programı için şirketler seçilir ve sözleşmeler imzalanır. 2018 yılında PDR (Preliminary Design Review / Ön Tasarım İncelemesi) 2019 yılında ise CDR (Critical Design Review / Kritik Tasarım İncelemesi) süreci tamamlanır. 2020 yılında ise ilk prototipin üretimine başlanılır. Prototipin Roll-Out töreni ise 9 Nisan 2021 tarihinde gerçekleştirilir.

İlk uçuşunu 19 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştiren KF-21 programında toplam altı adet prototipin yapılması planlanmaktadır. Bunların dördü tek kişilik, ikisi ise çift kişilik olarak yapılacaktır. Uçağın geliştirme safhasının 2026 yılında tamamlanması akabinde Seri üretim sürecinde ise en az 120 adet uçağın üretilmesi planlanmaktadır.

KF-21 4,5. Nesil bir uçak olarak adlandırılmaktadır ama mevcut üretimdeki 4,5. Nesil uçaklardan önemli farklılıkları olduğunu söyleyebiliriz. Orduların envanterinde 4. Nesil uçaklar, aviyonik olarak geliştirilmesi ile 4,5. Nesil seviyesine çıkarılmaktadır. KF-21’in ise doğrudan düşük görünürlük dikkate alınarak tasarlanmıştır. Açılı dikey kuyruklar, gövde şekli ve köşeli dizayn gibi 5. Nesil uçaklarda uygulanan tasarım özelliklerini kendi bünyesinde barındırmaktadır. Ancak KF-21 5. Nesil uçakların temel özelliği olan Stealth (Motor, dahili silah istasyonları vb.) ve gelişmiş sensör füzyonu gibi temel niteliklerden yoksundur.

KF-21 BORAMAE, 2 adet 22,000lbf (97.9kN) itki üreten F414-GE-400K motoru ile donatılmıştır. Bu motor aynı zamanda F/A-18E/F Super Hornet uçaklarına güç vermektedir. Prototipler için (6 adet) toplamda ise 15 adet motorun GE Aviation firmasından tedarik edilmesi planlanmıştır. Seri üretim uçaklarında da aynı motorların kullanılması ancak bu motorların Güney Kore'de lisans altında üretilmesi hedeflenmektedir. KF-21’in 25.600 kg maximum take-off weight (MTOW), 2.900 km. operasyonel menzile, 2.200 km/h sürate ve 7.700 kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olması beklenmektedir.  KF-21 BORAMAE 16,90 metre uzunluğa, 4,70 metre yüksekliğe ve 11,20 metre kanat açıklığına sahiptir.

Blok- 1 olarak isimlendirilen ilk seri üretim KF-21’lerin görev yükü hava-hava mühimmatları olacaktır. Gövde altında yarı gömülü olarak 4 adet Meteor veya AIM-120 ve kanatlarda 4 adete kadar IRIS-T, AIM-9X veya AIM-120 taşıyabilecektir. Üretilecek 40 adet Blok-1’den sonra Blok-2 modeline geçilmesi planlanmaktadır. Blok-2 konfigürasyonunda uçak hava-yer mühimmatları da taşır hale gelecektir. Bunlar; KEPD 350 Long-Range Cruise Missile, CBU-105 Wind Corrected Munitions Dispenser (WCMD), Joint Direct Attack Munitions (JDAM) ve AGM-84 Harpoon gemisavar mühimmatıdır.

KF-21’in dizaynı için KAI denenmiş ve görece basit alt sistemleri kullanmayı tercih etmiştir. Hazır olarak alamadığı alt sistemleri (AESA radarı, kızılötesi arama ve izleme (IRST), elektro-optik hedefleme podu (EO TGP) ve radyo frekansı karıştırıcı (RF bozucu) teknolojisi vb.) yabancı ortaklarla yerli olarak geliştirme yoluna gitmiştir. Burada Kore Cumhuriyetinin siyasi ve ekonomik ilişkilerinin kuvvetli olması üretici için büyük kolaylık olmuştur. Yeni nesil uçak üretmek isteyen diğer ülkeler/üreticiler (İngiltere, Hindistan, Japonya, Türkiye vb.) daha cüretkâr projeler yürütmektedir. Bu da alınan riskleri ve maliyetleri arttırmaktadır. KAI bu proje modeli sayesinde hızlı bir şekilde PDR ve CDR fazlarını tamamlayarak ilk prototipini üretmiş ve KF-21’in ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. KF-21, yerli üretimden gelen tüm avantajlarla birlikte en az rakip 4,5. nesil avcı uçakları kadar gelişmiş kabiliyetler sunmayı vaat etmektedir. Bunun bir diğer artısı da rakiplerinden daha hızlı ama görece daha az yetenekli (5. Nesle göre) bir uçak üreterek potansiyel alıcılar için yeni bir savaş uçağını piyasaya sürmesidir. Eğer sipariş alabilirse uzun vadede bu, KAI için ticari olarak karlı bir projeye dönüşecektir. 

Bu tasarım ve üretim stratejisi ticari bir karar olmanın yanında Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri’nin (ROKAF) ihtiyaçlarını da doğru şekilde karşılayan bir tasarımın doğmasına neden olmuştur. Halihazırda Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri envanterinde KF-16 ve F-15K gibi 4. Nesil uçaklarla beraber F-35 gibi 5. Nesil uçaklar bulunmakta. Bu iki nesil uçakların arasındaki boşluğu dolduracak ve çok sayıda üretilebilecek bir uçak tasarlamanın mantıklı bir seçim olduğunu söyleyebiliriz.

Bu sayede KF-21, ROKAF'ın çok rollü F-15K Slam Eagle'sından ve çok sayıdaki KF-16'sınden daha küçük bir radar izine sahip olacak ve modern aviyonikleri ile 5. Nesil F-35 ile daha yakın çalışabilecek. Ayrıca Stealth özelliğinden taviz verildiği için F-35’ den daha fazla mühimmat taşıyabilecek.

KF-21 BORAMAE hem Kore’nin ihtiyaçlarını karşılayacak hem de yüksek ihracat potansiyeli olan bir uçak olarak karşımıza çıkıyor. Ukrayna krizi sonrası silahlanmaya öncelik veren ve bu konuda kendine Kore Cumhuriyetine partner olarak seçen Polonya’nın KF-21’in ilk müşterisi olma ihtimali epey yüksek gözüküyor. KF-21, Türkiye açısından da dikkatlice takip edilmesi gereken bir proje. TUSAŞ ve KAI’nin kuruluş amaçlardaki benzerlikler, kazandıkları tecrübelerin ve sahip oldukları yeteneklerin de benzer olması, KF-21’in geliştirme aşamalarında yaşanan sorunlar ve yürütülen iş birlikleri açısından mutlaka bize örnek olacaktır. Elbette yaşanan politik ve ekonomik sıkıntılar bunu zorlaştırmaz ise.