EN TR

Röportaj

“NAZAR Projenin Başından İtibaren TF-2000 İçin Uygun Bir Elektronik Karşı Tedbir Sistemi olarak Düşünüldü!”

Sözleşmesi Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ile Ana Yüklenici METEKSAN SAVUNMA arasında 2016 yılında imzalanan NAZAR Projesi’nde Faz-I Kritik Tasarım Aşaması Temmuz 2019’da başarı ile tamamlanmıştı. Üretimi tamamlanan ilk ürün olan NAZAR Kara Sisteminin hali hazırda Kabul Testleri devam etmekte olup sistemin 2021 yılı sonu itibarıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DzKK) envanterine girmesi beklenmektedir. METEKSAN SAVUNMA Genel Müdür Yardımcısı Özgür CANKARA ile IDEF ‘21 Fuarı sırasında NAZAR Lazer Elektronik Taarruz (ET) Sisteminin teknik özellikleri ve Projede gelinen son durum üzerine gerçekleştirdiğimiz özel söyleşiyi sunuyoruz.

Tarih: Issue 110 - October 2021

Defence Turkey: Sözleşme altında Kara, Deniz ve Lite (Hafif) olmak üzere üç ayrı versiyonunu teslim edeceğiniz Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir (DIRCM) tipi bir Lazer ET Sistemi olan NAZAR Sistemini okuyucularımıza kısaca tanıtır mısınız?

Özgür CANKARA: Elektro-optik (EO) ve Kızılötesi (IR) arayıcı başlıklar, özellikle 3’üncü ve 4’üncü nesil füzelerde kullanılıyor. Bu arayıcı başlıklar, gerçekten son zamanlarda hem kara tesisleri için hem de deniz platformları için ciddi bir tehdit haline geldiler. NAZAR Projesi bu tür tehditlerin, mühimmatların değerli tesis ve platformlara zarar vermeden etkisiz hale getirilmesi için geliştirilen bir sistem. Aslında bu tehdide yönelik halihazırda farklı sistemler kullanılmakta, DzKK platformları üzerinde savunma maksatlı birtakım karşı tedbir savunma sistemleri mevcut. Ancak lazer teknolojisinin bu alanda kullanımı çok çok yeni bir konsept. Biz 2016 yılında bu Proje başladığında özellikle bu teknolojinin kullanımına ilişkin bilgileri bir takım açık kaynaklardan duyuyorduk ama gerçek bir ürün o tarihte henüz yoktu. Süper Güç dediğimiz ülkeler artık bu ürünleri (ABD’nin HELİOS ve ODIN Projeleri vb) yavaş yavaş kendi platformlarına takıyorlar.

Şu anda NAZAR Projesinde Kara versiyonunun üretimi tamamlanmış durumda. Kara versiyonu 5 değişik dalga boyunda Elektro-optik ve Kızılötesi güdümlü füzelerdeki arayıcı başlıkları karıştırabiliyor. Yaptığı şeye biz Fonksiyonel İmha (Soft Kill) diyoruz. Fiziksel İmha (Hard Kill)’dan farklı olarak biz aslında arayıcı başlığı körleştirerek hedefi görmesini engelliyoruz. Hedefini göremeyen füze de koruduğumuz platforma tehdit olmayacak şekilde kendi kendine imha oluyor. Sistem böyle çalışıyor, bu sistemin kara versiyonu olan NAZAR Kara’nın testleri bittiği zaman DzKK’nın stratejik bir tesisini korumak üzere görev yapacak. Hemen arkasından da yaklaşık 1.5 yıl içerisinde bu sistemin deniz versiyonunu üreteceğiz. Üretimin tamamlanmasının ardından bu sistem de DzKK tarafından verilecek bir deniz platformuna yerleştirilmesi planlanıyor.

Defence Turkey: 1.5 yıllık takvim NAZAR Deniz’in üretimi için mi teslimatı için mi?

Özgür CANKARA: Aslına bakarsanız, Kara versiyonu bittikten sonra bizim açımızdan Deniz versiyonu da bitmiş gibi. Fakat sistemi alıp bir deniz platformuna takarak gemideki Savaş Yönetim Sistemi (SYS) ile entegre edeceğiz. Akabinde de deniz şartlarında testlerini yapacağız. Dolayısıyla yolun çoğunu aştık az bir kısmı kaldı. Dolayısıyla biz NAZAR Deniz’i sadece bir üretim ve entegrasyon faaliyeti olarak görüyoruz.

Defence Turkey: Dünkü sohbetimizde NAZAR Deniz’in ancak büyük ve güçlü deniz platformlarında kullanıma uygun olacağından bahsetmiştiniz. Burada belirttiğiniz DzKK’nın tahsis edeceği deniz platformu bir harp gemisi mi (LHD Anadolu ve TF-2000 Muhripleri gibi), lojistik gemi mi (TCG DERYA DİMDEG) olacağı konusunda bilgi verebilir misiniz?

Özgür CANKARA: Sistemin büyüklüğü düşünüldüğünde, sadece örnek olarak söylüyorum, TCG Anadolu gibi büyük bir platform olması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla öyle bir platforma konulacağını değerlendiriyoruz. Bu Proje halen devam ederken kapsamı genişletilerek daha hafif bir versiyonu da üretmek konusunda devam eden sözleşmemize bir ek yapıldı. Bu daha hafif versiyon, belki birkaç dalga boyunu kapsayacak ve daha hafif olacak dolayısıyla daha küçük muharip gemilerde de kullanılabilir olacak. NAZAR bu haliyle, aslında Projenin başından itibaren TF-2000 için uygun bir Elektronik Harp Karşı Tedbir Sistemi olarak düşünüldü. O yüzden de daha tasarım aşamasından itibaren NAZAR Sisteminin TF-2000 Muhriplerinde kullanılması planlanıyordu. Hafif (NAZAR Lite) versiyon ise daha küçük muharip platformlar olan Hücumbotlarımızda, Korvetlerimizde veya Fırkateynlerimizde kullanılabileceğini düşünüyorum.

Defence Turkey: Yani 1.5 yıllık takvimi göz önünde bulundurursak BARBAROS Yari Ömür Modernizasyonu (YÖM/MLU) takvimi ile de örtüşüyor dolayısıyla istenirse BARBAROS Sınıfı Fırkateynlere de takılabilir?

Özgür CANKARA: NAZAR Lite versiyonunun 2023’ün ortaları gibi ortaya çıkmasını ve 2024 yılında da tamamlanmasını planlıyoruz, dolayısıyla yetişebilir. Modernizasyon Projelerinde de Yeni Gemi İnşa Projelerinde de kullanılabilir. Bu sistemin bir avantajı da çok maliyet etkin olması. Çünkü sarf ettiği bir ürün yok, mühimmat yok. Tamamen lazer kaynağını kullanıyor. Bir diğer avantajı ise şu anda kullanımda olan konvansiyonel CIWS veya karşı tedbir sistemlerine kıyasla çok daha uzak mesafelerden belki 2 katı mesafeden bir elektronik koruma kalkanı yaratabiliyor. Bu zaten katmanlı bir yaklaşım, her katmanın çok büyük bir değeri var. Çünkü tehdit yaklaştıkça her katman devreye girip o tehdidi yok etmesi lazım. Biz şu anda bu sistemi kullandığımızda o değerli platformu korumak için en tepede ve en yukarda yepyeni bir katman yaratmış olacağız, bir nevi elektronik koruma şemsiyesi gibi düşünebiliriz. Bu anlamda da çok değerli bir Proje olacak. Bir de şöyle bir husus var lazer tabanlı elektronik taarruz/karşı tedbir sistemleri çok yaygın olmadığı için EO/IR güdümlü füzeler de bu tip karşı tedbir sistemlerine karşı daha kırılganlar.

Defence Turkey: NAZAR Sistemi ile gerçekleştirilen testlerden elde edilen sonuçlara ilişkin neler paylaşabilirsiniz?

Özgür CANKARA: Kendi testlerimizdeki başarılarımız oldukça iyi. Tabi sistem performansını ileriki aşamalarda, ileriki günlerde gerçekleştirilecek saha testleri ile de bir şekilde denemiş olacağız.

Defence Turkey: NAZAR Lazer ET Sisteminin menziline ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

Özgür CANKARA: Phalanx CIWS’in etkili menzilinden daha fazla. Şu anda şu anda net bir menzil söylemek doğru olmayabilir, o yüzden etki alanının mevcut CIWS Sistemlerine göre çok yüksek olduğunun altını çizmiştim.

Defence Turkey: Peki bu mesafe tehdide göre değişiyor mu? Mesela ATMACA boyutlarında bir füze için başka, HellFire II tipi bir tehdit için başka şeklinde mi? Füzenin ve arayıcı başlığının büyüklüğü çapı önemli mi?

Özgür CANKARA: Hayır değişmiyor, bu tamamen bizim tespit yeteneğimize bağlı. Yani tehdidi hızlı tespit etmemiz lazım, tespit ettikten sonraki mesafeden itibaren biz onu (Arayıcı Başlığı) kamaştırmakla ilgili fonksiyonları yerine getirebiliyoruz. Mühimmattan bağımsız yeter ki Arayıcı Başlığı EO ve IR olsun.

Defence Turkey: NAZAR Deniz üzerinde 11 adet optik pencere mevcut. Sistem gemideki SYS ile de entegre edilecek. Dolayısıyla gemideki radarlarca desteklenecek ama dünya yuvarlak olduğu için ufuk hattında görüş mesafesi 25-30km ile sınırlı km mertebesinde. Örneğin su hattından 20 metre yukarıda konuşlandırılmış bir gemi radarı Mach 2.8 (952m/sn) sürate sahip Brahmos Gemisavar Güdümlü Mermisini (deniz yüzeyinden 10m yüksekte uçuş yapabilmekte) ancak 27 kilometre uzaklıktan tespit edebilir. Bu durumda karşı tedbir için (takip aydınlatma angajman ve imha) gemiye sadece 28sn süre kalmaktadır. Dolayısıyla 30km mesafeden tespit edilecek bir füze tehdidi için reaksiyon süreniz nasıl olacak? Sistemin devreye girmesi lazerin ısınması için süre gerekli mi?

Özgür CANKARA: Sistemin ilk çalışma süresi benzer radar sistemleri gibi çok kısa. Suüstü platformu diğer sistemlerinde olduğu gibi daha seyire çıkmadan NAZAR Sistemi’ni de devreye almış olacak. Böylelikle Sistem seyir halinde iken her zaman çalışmaya ve görev yapmaya hazır olacak. Mesela bir simülasyon yapalım 30km’den tehdidi tespit ettiğini var sayalım öncelikle SYS bizim NAZAR Sistemine tespiti söylüyor, NAZAR Sistemi’nin kendi üzerinde bir takip altyapısı var, o da lazer tabanlı bir tespit/ takip sistemi olan  LIDAR (Laser Imaging Detection and Ranging), çok hassas. Sistem tehdidin tespit edildiği yön bilgisini kullanarak hedefi kendi tespit altyapısı ile algılıyor ve onu takip etmeye başlıyor. Hedefini takip ederken önce hangi dalga bandında çalışan bir arayıcı başlığa sahip olduğunu tespit ediyor.

Defence Turkey: Peki bunu nasıl yapıyor, ortada bir yayın yok sonuçta?

Özgür CANKARA: Sistem başlığa doğru birtakım lazer ışıkları gönderiyor oradan gelen yansımalara göre hangi dalga boyunda çalışan bir ‘seeker’ olduğunu anlıyor. Ardından bu yansımayı devam ettirerek orada bir parlama oluşturuyor, ‘kedi gözü efekti’ dediğimiz bir parlama. Sonra bu parlamayı takip etmeye başlıyor. Takip ederken de uygun bir modülasyonda tehdide karşı bir yönlendirilmiş lazer ışınlıyor, işte bu ışından sonra arayıcı başlığın gözü kamaşıyor.

Defence Turkey: Peki bu kamaştırma süreci ne kadar zaman alıyor?

Özgür CANKARA: Saniyeler seviyesinde. O süreç çok zaman almıyor, yeter ki tespit edebilsin.

Defence Turkey: Aslında, eşzamanlı veya kısa süreli aralıklarla salvo şeklinde gerçekleştirilen saldırlar veya sürü saldırı ihtimaline karşı NAZAR Sisteminin performansını merak ettiğim için süre konusuna odaklanmıştım. Gemiler için süpersonik gemisavar güdümlü mermi tehdidi de söz konusu o açıdan süre çok önemli.

Özgür CANKARA: Birden fazla tehdit ile hemen arka arakaya angajman yaparak hızlıca başa çıkabilir. Birinci tehdidi körleştirdikten sonra hemen ikincisine angaje olabilir. Arayıcı başlık körleştiği zaman hedefinden saptığından zaten kilit de kırılıyor ve füze genelde kendi kendini imha ediyor.

Defence Turkey: NAZAR’ın hedef yelpazesinde SİDA’lar da var mı?

Özgür CANKARA: SİDA üzerinde EO/IR tabanlı herhangi bir sistem var ise onları köreltebilir.

Defence Turkey: İnsanlara karşı kullanımı mümkün mü?

Özgür CANKARA: Görünür bantta çalışan bir optik penceresi de var ama sadece yakın mesafeden olumsuz etkileri olabilir. Bu sebeple insana karşı kullanımı anlamlı görünmüyor. Tam tersine insanı korumak için konumlandırıldığı platformun etrafına uyarılar koyuyoruz. Ayrıca NAZAR’da yüksek güçlü bir lazer kullanılmıyor. Yüksek güçlü lazerlerde Fiziksel İmha da mümkün olabiliyor. Biz de tek amaç arayıcı başlığı kamaştırmak, körleştirmek. Körleştirirken de kilidin kırılmasını sağlamak.

Defence Turkey: Elinizde toplamda kaç NAZAR DIRCM Sistemine ihtiyaç olabileceğine dair bir rakam veya yol haritası mevcut mu? Sözleşmeye bağlanmış veya opsiyon olarak yer alan NAZAR Sistemi sayısı hakkında bilgi verir misiniz?

Özgür CANKARA: Sözleşme kapsamında her sistemden birer tane prototip imal edip denemek üzere teslim edeceğiz. NAZAR Kara, NAZAR Deniz ve NAZAR Lite olmak üzere 3 ayrı versiyon. Ama tabi hedefimiz NAZAR’ın çok yoğun bir şekilde hem kritik tesislerde, hem de deniz platformlarında kullanılması.

Defence Turkey: NAZAR Sistemindeki yerli katkı oranı hakkında neler söyleyebilirsiniz? En kritik alt sistem sanırım lazer sistemi?

Özgür CANKARA: Şimdi lazer kaynaklarının bir kısmını yerli olarak üretiyoruz, hem Bilkent Üniversitesi’nde, hem de sanayide. Çeşitli dalga boylarında lazer kaynağı üretebilen firmaların çoğu ile işbirliği yaptık. Ancak Görünür Bant gibi çok kritik olmayan ve tedarikinde de sıkıntı yaşanmayan COTS/RaHAT tipi lazer kaynaklarını da dışardan temin ettik. Dolayısıyla yerlilik oranımız bu anlamda oldukça yüksek, bu sayede stratejik lazer kaynakları için gelecekte ihracat sıkıntısı yaşamayacağız. Diğer yandan lazer kaynaklarının küçültülmesi konusunda da bahsettiğim ekosistemdeki ortaklarımızla işbirliği içinde çalışmalar yapmaktayız. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde lazer kaynaklarının küçültülmesi konusunda da birtakım gelişmeler olabilir.

Defence Turkey: Peki kullanıcı talep ederse NAZAR’ın Fiziksel İmha kabiliyetli bir versiyonunun üretimi de mümkün mü?

Özgür CANKARA: Aslında biz METEKSAN SAVUNMA olarak o alana girmedik. Şu anda yüksek güçlü lazer konusunda çalışan TÜBİTAK, ASELSAN, ROKETSAN gibi firmalar var. Ama bizim bu alandaki uzmanlığımız daha değerli.

Defence Turkey: NAZAR’ı küçültüp MİLSAR boyutuna getirip, AKINCI veya AKSUNGUR gibi SİHA platformları veya DzKK hizmetindeki Deniz Karakol Uçakları gibi hava araçlarına takmak mümkün olabilecek mi?

Özgür CANKARA: Evet bizim öyle bir hayalimiz var. Hatta belki insansız ULAQ SİDA üzerinde bile kullanılabilecek boyutlara gelebileceğini düşünüyoruz. Aslında doğrusu Proje kapsamında bu konuda bir takım kavramsal çalışmalara da başladık. O çalışmaların sonuçlanması ile önümüzü gördükten sonra platform hayallerimiz de ona göre şekillenecektir. Bu sayede belki insansız suüstü araçlarda bununla elektronik koruma kalkanı sağlayabileceğiz. Ve eğer bu insansız araçlar, SİDA’lar, değerli platformlarımızın (suüstü platform olabileceği gibi stratejik bir kıyı tesisi veya liman/deniz üssü de bu sayede korunabilir) etrafında onları korumak üzere görev yaparlarsa belki NAZAR Sistemi’nin diğer insanlı suüstü platformların üzerinde olmasına bile gerek kalmayabilir, bu insansız araçlarla dışardan korunmaya başlanılacak.

Defence Turkey:  NAZAR Kara ve NAZAR Deniz’de 5 ayrı dalga boyunda, NAZAR Lite’da ise birkaç farklı dalga boyunda  (tamamıyla DzKK’nın talebine bağlı, hangi tehdit daha önemli görülürse ona uygun dalga boyu konulacak) karıştırma yapılabilmekte. Peki bu dalga boyundaki azalmaya bağlı olarak stabilize (2-DOF) taret üzerindeki pencere sayısında ve enerji ihtiyacında da azalma olacak değil mi?

Özgür CANKARA: Evet, hem pencere sayısı hem de enerji ihtiyacı azalacak. Buna bağlı olarak sistem ağırlığında ve boyutlarında da azalma sağlanacak. Dolayısıyla pek çok olumlu etkisi olacak.

Defence Turkey: Özgür Bey vakit ayırdığınız için okuyucularımız adına teşekkür eder, iyi Fuarlar dileriz.