EN TR

Haber

Savunma Sanayi Müsteşarlığı 31. Kuruluş Yıldönümünü Kutluyor

Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. İsmail Demir ve Müsteşar Yardımcıları Savunma Sanayii Müsteşarlığı`nın 31. kuruluş yıldönümünde sabah kahvaltısında basın mensupları ile buluştu. Basın mensuplarına müsteşarlığın genel yapısı, tedarik sistemi, yürütülen programlar ve gelecek dönem stratejilerini kapsayan bir brifing veren Prof. Demir, sunumun ardından ise gündeme dair basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Tarih: Issue 72 - March 2017

Müsteşarlık olarak 5 adet müsteşar yardımcılığı ve bunlara bağlı 20 daire başkanlığı ile TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının tedarik ve geliştirme programlarını yürüttüklerini belirten Prof. Demir, yeni dönemde Milli Savunma Bakanlığın yapısındaki düzenlemeler kapsamında, MSB’ye bağlı AR-GE dairesinin Savunma Sanayi Müsteşarlığının bünyesine alınacağını söyledi.

Tedarik sisteminin işleyişinin yapısı ile ilgili basın mensuplarına bilgiler aktaran Prof. Demir, gelecek dönemde Türkiye olarak odaklanmaları gereken teknolojiler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Demir, Özgün Muharip Uçak, Hürkuş Eğitim Uçağı, Özgün Hafif Sınıf Helikopter ve Bölgesel Yolcu Uçağı gibi önemli programların öncelikli konuları olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “ Bu programlardan, bu platformlardan bahsederken, ileri teknoloji ürünlerimizi de geliştirmemiz gerekiyor. TAI önderliğinde çeşitli devlet ya da özel sektör kuruluşlarının da katılımı, ortaklığı ile helikopter, uydu, uçak ve alt sistem şirketlerinin kurulması gibi stratejiler önümüzdeki günlerde gündeme gelebilir.” Dedi.

Prof. Demir, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde gündeme alması gereken önemli başlıkları da basın mensupları ile paylaştı. Prof. Demir “Yakın gelecekte gündeme gelecek projeler arasında otonom sistemleri sayabiliriz. Deniz, kara ve hava sistemlerinin otonom hale getirilmesi çok geniş ölçüde çalışılan konulardan bir tanesi. Mikro sistemlerden büyük platformlara kadar muharebe alanında otonom kullanılabilecek ürünlerin aralıksız çalışması gerekiyor. Burada ülke olarak treni kaçırmadığımıza inanıyoruz. Sadece Hava platformlarında değil deniz ve kara sistemlerinde de belli bir mesafe alabileceğimizi düşünüyoruz. Tabi otonom sistemlerin sevk idare ve koruma koordinasyonu da önem arz ediyor. Diğer yandan deniz platformlarının komuta kontrol, koruma ve silah sistemleri gibi unsurları tüm platformun yaklaşık %75-%80’ini kapsıyor. Tersanelerin iş payı %20-%25 ‘i aşmıyor.  Bu alandaki gelişmelere de şüphesiz ağırlık vermeliyiz. “ dedi.

Uydu ve Uzay sistemlerinde alınması gereken önemli mesafeler olduğunu kaydeden Prof. Demir “Muhtelif irtifalarda yörüngede olan, çeşitli gözetleme uyguları ve uydu sistemleri bunların koordineli kullanımı, imalat, test, fırlatma ve işletme konuları kapsamlı olarak önümüzdeki duruyor ve almamız gereken çok önemli mesafeler olduğunu görüyoruz. Diğer yandan siber güvenlik, biyoteknoloji , radar, optik ve silah sistemleri, istihbarat sistemleri, lazer sistemleri, elektronik harp gibi konularda da güçlü bir pozisyon almalıyız” dedi.

Sektörler arası koordinasyonu sağlamanın ve sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmanın önemine de değinen Prof. Demir “Oluşturmak istediğimiz sanayi de teknolojik verimlilikle, sürekliliği oluşturmalı. Bunlara çeşitli teşvikler katmalıyız. Sonrasında ürünlerin ortaya çıkmasını takiben olgunlaşma sürecini takip ve destekleyecek mekanizmaları ve teknolojik bağımsızlığı sağlayacak stratejileri oluşturmalıyız. İhtisas organize sanayi bölgeleri, teknopark oluşumlarını da daha kuvvetlendirmemiz gerekiyor.” dedi.

SSM, Test ve Kalibrasyon için Test Anonim Şirketi Kuruyor

Müsteşarlığın savunma sanayi teknolojileri konusunda bir şirket yapılanmasına gittiğini vurgulayan Prof. Demir “Bu şirket ile şunu amaçlıyoruz. Yeni ortaya çıkan teknolojiler konusunda orijinal fikirleri olan şirket veya girişimcilere destek olmak, belirli ölçekte onlara ortak olarak, projelerini destekleyip, onların ayakta kalmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı şekilde test, kalibrasyon işlemleri yapmak üzere bir test anonim şirketi kurmak üzere de çalışmalarımız devam ediyor. Bu anlamda çeşitli şirket yapılarını teşvik etmek, bazen de aktif olarak içinde yer almak gibi bir politikamız var.

Diğer yandan ülkenin çeşitli bölgelerinden büyük projeleri yüklenecek çapta firmaların sektöre çekilmesini sağlayacak bir yapı, sağlık bir eko-sistem oluşturmayı amaçlıyoruz. Sadece Ankara ve İstanbul gibi bölgelere yoğunlaşmış bir yapı yerine ülkenin neresinde bir kabiliyet var ise bunu envanterimize katıp o yapıları da bu eko-sisteme dahil etmeyi hedefliyoruz. Belirli zamanlarda çeşitli illere ziyaretler yapıyoruz. Sanayileşme dairemizin ana unsurlarından birisi de Türkiye’deki kabiliyetlerin şemasını çıkarmak. Bu kapsamda yapılan ziyaretlerde, belirli imalat kabiliyeti olan firmalardan savunma sanayine girmek istiyoruz? Ne yapmalıyız diye sorular alıyoruz. Bu kapsamda hem kendimizi onlara iyi tanıtmak hem de onları iyi tanımak için arkadaşlarımız aralıksız çalışıyorlar.

Yapılan sunumun ardından Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.  

Altay programı kapsamında, sözleşme gereği geliştirme programını yürüten firmadan seri üretim için teklifleri aldıkları söyleyen Prof. Demir, bu projede son değerlendirme aşamasında olduklarını yakın zamanda bir karara varacaklarını söyledi. Halen inşa faaliyetleri devam eden LHD  gemisi ile ilgili de bilgiler aktaran Prof. Demir, kamuoyunda uçak gemisi olarak adlandırılan bu gemide dikine iniş-kalkış yapabilen uçakların konuşlandırabileceğini ama önceliklilerinin helikopterlerin iniş-kalkış yapabileceği bir gemi olduğunu söyledi.

Türkiye’nin öncelikli konularından bir tanesini de kendi motorunu yapmak olduğunu söyleyen Prof. Demir “Hem dizel hem de jet motorları, turbo jet motorları ajandamızda yer alıyor. Dizel motoru ihalemiz yapılmıştı, geliştirme projesi verildi. Firmamız çalışıyor. Yabancı teknik destek sağlayıcı konusunda firmanın öngördüğü teknik destek sağlayıcı ile mutabakat sağlanamadı. İkinci bir firma ile görüşmeler devam ediyor. Onunla da belirli pürüzler çıktı. Üçüncü firma ile görüşmeler devam ediyor. Biz firmanın performansını izlemek ve gerekli konulara destek verme durumundayız ama çalışmaların devam ettiğini söyleyebilirim” dedi.

Uzun Menzilli Hava Savunma Sisteminin hazır alımına yönelik, Türkiye’nin bir girişimi olup olmayacağına yönelik bir soruyu da cevaplandıran Prof. İsmail Demir “Biz yol haritamızı belirledik. Belirlenen strateji kapsamında ihtiyacın ve ürünün alana gelmesi için belirli süreçler var. Bu zaman içerisinde tercihler ne olur? Bu değerlendirilir. Biz burada iş birliğine hazırız diyoruz. Milli olarak kendi sistemimizi geliştirmeye başladık. Ancak bu süreç ne zaman tamamlanır- şu anda çok kısa gözükmüyor- süreç 5-7 yıla yayılıyorsa, geliştirme süreci devam ederken iş birliği yaptığımız kuruluş ile daha hızlı temine yönelik bazı faaliyetler yapılabilir. Belki yerlilik oranımız azalabilir ama acil ihtiyaçla milli geliştirme projesini optimum bir noktada buluşmasından bahsedebiliriz.” Dedi.  

2016 yılında 9 milyar dolarlık proje onaylandı

Soru –Cevapların ardından Müsteşar Prof.İsmail Demir, Müsteşar yardımcılarını basın mensuplarına tanıtarak, müsteşarlığın yürüttüğü programların büyüklüğü konusunda bilgiler aktardı. Prof. İsmail Demir “Müsteşarlığımız bünyesinde 300'ü aşkın proje yürütülüyor. 2016 yılı mart ayında gerçekleşen Savunma Sanayi İcra Komitesinde alınan kararla yaklaşık 5 milyar doların üzerinde proje onaylandı. Son icra komitemizde de 4 milyar dolarlık proje onaylandı. Sırf 2016 yılında portföyümüzde 9 milyar dolardan daha fazla bir proje var.

Müsteşarlığımızın kadroda çalışan eleman sayısı 500 civarında, 150 kadar danışman çalıştırıyoruz; toplam 650 kişilik bir yapımız var. Bu 300'ün üzerinde 400'e yakın projeyi bu kadar arkadaşımızla yürütüyoruz. Bu vesileyle bütün arkadaşlarımıza, görev yapmış bütün müsteşar yardımcısı ve benden önce görev yapmış müsteşarlarımıza teşekkür ediyorum. Ekibime ve sizlere katılımınız için teşekkürlerimi sunuyorum. “dedi.